-
1 живо
canlı olarak; canlı,hareketli; çabucak* * *1) canlı olarakжи́во описа́ть что-л. — bir şeyi canlı olarak betimlemek; bir şeyin canlı bir tasvirini yapmak
он о́чень жи́во вспо́мнил своё де́тство — çocukluğunu olanca canlılığıyla hatırladı
2) ( оживленно) canlı; hareketli3) разг. ( быстро) çabucakжи́во! — çabuk (ol)!; elini çabuk tut!
-
2 живой
canlı,diri* * *врзcanlı; diri; sağжива́я ры́ба — canlı / diri balık
живо́е существо́ — canlı (varlık)
живы́е воспомина́ния — canlı hatıralar
жива́я приро́да — canlı doğa
живо́й ребёнок — canlı / cevval bir çocuk
живо́й ум — cevval bir zekâ
о́чень живы́е глаза́ — dipdiri gözler
живо́й свиде́тель чего-л. — canlı tanık
жива́я ткань — биол. canlı doku
он жив? — sağ mı?, hayatta mı?
сла́ва бо́гу, жив! (о раненом, больном) — биол. ölmemiş, şükürler olsun!
когда́ он был жив... — sağlığında, sağken, hayattayken
е́сли бу́ду жив... — sağ kalırsam, ömrüm vefa ederse
пока́ я (бу́ду) жив, —... ömrüm oldukça..., canım sağ oldukça / iken...
он хо́чет повида́ть вну́ка, пока́ ещё жив — torununu dünya gözüyle görmek istiyor
его́ уже́ нет в живы́х — artık hayatta değildir
оста́ться в живы́х — sağ / hayatta kalmak
взять живы́м — diri tutmak, sağ olarak ele geçirmek
найти́ его́ живы́м и́ли мёртвым! — ölü veya diri mutlaka bulunacak!
поте́ри в живо́й си́ле — воен. insanca zayiat
э́кспорт живо́го скота́ — canlı hayvan ihracı
живо́й о́пыт про́шлых лет — geçen yılların yaşanmış deneyimi
••жива́я и́згородь — çalı / örülü çit
живы́е мо́щи — canlı cenaze
живо́й труд — эк. canlı emek
живо́й язы́к — canlı / yaşayan dil
заде́ть кого-л. за живо́е — эк. birinin bamteline basmak
его́ так изби́ли, что на нём живо́го ме́ста не оста́лось — ona öyle bir sopa çektiler ki iler tutar yanı kalmadı
кри́тик не оста́вит тут ни одного́ живо́го ме́ста — eleştirmeci bunun tutar bir yerini bırakmayacak
-
3 выпукло
2) (живо, ярко) canlı / renkli (olarak) -
4 навсегда
ebediyen* * *ebedi olarak; ebediyenон прие́хал сюда́ навсегда́ — buraya temelli geldi
он уе́хал навсегда́ — bir daha dönmemek üzere gitti
па́мять о нём навсегда́ сохрани́тся в наро́де — onun anısını halk her zaman canlı tutacak
См. также в других словарях:
canlı özdekçilik — is., ği, fel. Evrenin temeli olarak düşünülen maddenin canlı olduğunu savunan öğreti, hilozoizm … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAYYEN — Diri olarak. Diri, canlı olarak canlı olduğu halde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
diri diri — sf. 1) Canlı canlı, taptaze Tam bu sırada iri iri, diri diri kolyozlar geldi. S. F. Abasıyanık 2) zf. Canlı olarak Ben burada, diri diri bir mezara gömülmüş gibiyim. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
livar — is., den., Rum. 1) Avlanan balıkları canlı olarak saklamak için ağzı içine doğru konik örülmüş sepet Keçi kellesinin ince derisini parça parça kesip de ağlara takmak için hazır edip livarına tıktığı zaman ... S. F. Abasıyanık 2) İçinde diri balık … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEN — (Bak: Ene) t. Psk: Şuurlu kişiliğimiz. Başlangıçta çocuğun benliği şuurlu değildir. Kendisini başkasından ayıramaz. Fakat canlı olarak ihtiyaç ve istekleri vardır. Benin bu şuursuz haline alt ben denir. Kendisi ile başkası arasındaki farkı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DARVİNCİLİK — 19. yy.da yaşamış İngiliz düşünürü Darwin in kurduğu bir nazariye, görüş. Evrim teorisi: Tekâmül nazariyesi adıyla da anılan bu görüşe göre; insan dâhil bütün canlıların başlangıçta tek hücreli canlı olarak meydana geldiklerini, sonra tesadüfen… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAİMEN — Ayakta durarak. Yıkılmamış. * Canlı olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Xanadu Resort Hotel — (Белек,Турция) Категория отеля: 5 звездочный отель Адрес: Belek Tourism Center … Каталог отелей
ırk — is., Ar. ˁirḳ 1) Kalıtımsal olarak ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu Türkler, insan olarak, ulus olarak doğunun en üstün ve şerefli ırkıdır. S. Birsel 2) Soy Esasta dağlı ırktan cahil bir kızcağızdı. R. H. Karay 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
cıvıl cıvıl — sf. 1) Canlı, neşeli O oyunlar, o cıvıl cıvıl söyleyişler... Mezar derinliklerinden geliyordu onlar. T. Buğra 2) Hareketli, kalabalık Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa. O. V. Kanık 3) zf. Kuşlar cıvıltı ile ötüşerek 4) zf. Canlı, hareketli olarak Cıvıl… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Soma, Manisa — Bilgikutusu Türkiye şehir isim = Soma harita2 = harita2 boyut = 200px harita2 açıklama = harita1 = Manisa districts.png harita1 boyut = 250px harita1 açıklama = Manisa Siyasi Haritası harita = Manisa Turkey Provinces locator.jpg harita boyut =… … Wikipedia